YAZILAR

Eğitim Şart!
Yıllardır insanların en değerli varlıkları ile uğraşıyoruz; çocukları...

      EĞİTİM ŞART!

 

      Eğitim öğretim faaliyetleri açısından yılın en önemli dönemine yaklaşmış bulunmaktayız. Kayıtların yapıldığı, tercihlerin yapıldığı, kararların verildiği, bir dönem.

     İlk önce lise tercihleri, devamında üniversite tercihleri…

Geçmişte bu süreçlerde onlarca veli ve öğrenci ile görüştük. Fikir verdik, bilgi paylaştık, öneride bulunduk, insanları dinledik, tavsiye ettik vs. Elbette bizde gözlemlemeye ve öğrenmeye devam ettik.

   Eğitim bir süreç işi olduğu için verdiğimiz bir kararın doğru mu yanlış mi olduğunu en az 3 yıl sonra görebiliyoruz. Tabii ki aynı bölgede aynı öğrenci profilini gözlemleyebiliyorsanız netice alabiliyorsunuz. 6. Sınıfta okutup SBS ' ye hazırlayıp önce lise devamında üniversiteye gönderip tıp tercihinde bulunan öğrencilerim geçen yıl mezun oldular. 15 yıldan bahsediyorum. En uzun süreci belirttim, elbette lise de okutup daha önce de mezun olan öğrencilerim oldu.

   Yıllardır insanların en değerli varlıkları ile uğraşıyoruz; çocukları...

' Sözde çocukları ' diyorum çünkü ifade ederken doğru ama uygulamada farklı. Bir kişinin herhangi bir şeye verdiği değeri nasıl anlarız ? Ayırdığı zamandan, verdiği kıymetten, harcadığı paradan, gösterdiği ilgiden.

Zamanla şunu gördüm; insanların ekonomik güçleri arttıkça çocuklarına ayırdığı vakit ve nakit azalıyor. Zamanla miktar artıyor olabilir ama, mevcudun ne kadarını, yani kaçta kaçını ayırdığı önemli. Bir ters orantı gözlemledim, elbette istisnalar var. İşte geçen uzun zaman dilimi payını eve ve çocuklara ayrılan bölümden çalıyor.

İşyeri ev ve arabaya ayrılan para çocuklar ve eğitime ayrılan miktarın kat ve kat ötesinde. Ağzını açan eğitimin öneminden bahseder, geriye bırakabileceğinin sadece çocuklarının eğitimi olduğunu söyler. Ama ev, araç, işyeri sigortalıdır, güvence altındadır ama çocukların eğitimi ve geleceği belirsizdir.

   Bu konuda çok çelişkiler var;

- İşe ayırdığımız vaktin çok azı kadarını cocuklarımıza ayırıyoruz.

- Özel eğitim ilk ve orta dereceli okullarda %7 üniversitede ise %10

- Ortalama bir araç (80-100 bin tl ) fiyatı  bir lise ve üniversite eğitimi için yeterli iken, her evde araç var ama okuyan yok.

- Bankalar ev, araç ve işyeri finansmanı yaparken eğitim kredisi veren çok nadir , alan da yok

- Ömür boyu sağlık, araç ve iş sigortası varken eğitim sigortası yok.

- Zorunlu eğitim dışında kalan spor, sanat, ve müzik gibi alanlara ayrılan bütçe çok az.

- Kılık kıyafete harcadığımız para  özel kurs ve derse ayırdığımız parayı 10 a katlar.

- Kafe ve lokantalara harcadığımız paranın hesabı yok, kitapçı ve kütüphanelere kuruş yok.

- Her mahallede içi ve bahçesi  boş camiler var, kütüphane, spor ve kültür alanları yok. ( Önerim; her cami eğitim, kültür ve spor merkezi haline getirilebilir.)

- Ülke olarak, vatandaş olarak bilgisayar ve akıllı telefonlara ayırdığımız para ve zamanın haddi hesabı yok.

   Daha bir çok örnek verilebilir. Durumumuz ortada...

   Kafanızda bir soru işareti oluşturmak istedim , hepsi bu...

   Yani kısaca eğitim şart!

 

 

                                                                                                    Mustafa TEZCAN



Görüntülenme: 2875
▪ Yorumlar
Kadir Akkaya (Konu Puanı: 5 / 5)
Mustafa Hocam, Saygılar, elinize kaleminize sağlık. Yazınıza şunu da eklemek gerekmez mi? Türkiye'de son 5-7 yılda özellikle Eğitim seviyesi de çok düştü.Bunu nasıl anlıyoruz? Her yerde türeyen,içeriği boşalan,öğretmen kalitesi düşen,öğrenciyle yakın ve samimi ilgilenmeyen öğretmenlerden yani özel okullardan. Türkiye, dünyanın çok yerinden öğretim kadrosu, geriye doğru beyin göçü, kaliteli üniversitelerine akademisyen getirirken şimdilerde bu eğri tam tersine döndü. Neden kaliteli ve saygın akademisyenler ülkeden gider oldu? 16-20 yaş arasındaki gençlere yönelik yapılan anketlerde neden ülke geçlerinin yüzde 75'i yurt dışında okumak istiyor? Dünyadaki başarılı üniversite sıralaması Rankinglerinde QS araştırmalarına göre Boğaziçi, Odtü veya Bilkent gibi üniversiteler neden 350-400 lerden 700-800 üncü sıralara düştüler? Burada asıl sorun nedir? Bir ülke vasıflı, kaliteli ve gayretli, başarılı eğitim kadrosunu kaybederse o ülke nasıl eğitimde sorunlarını çözecek? Bu konu siyasi bir konu değil, çözülmesi gereken ciddi ve akademik bir meseledir. Evlatlarımız kim nasıl eğitecek? Eğitim şart, evet ama hangi eğitim şart? Sıradan, basit bir okul, üniversit e hazırlık eğitimi mi? Hangi üniversite dünyadaki üniversitelerle yarışır hale geldi? Üniversiteyi kazanmak bir başarı mı? İşim icabı şunu gördüm Polonya ,Litvanya ,Letonyad bile onlarca üniversite dünyada başarılı üniversitelerden ilk 500 içine girmişler. Bizde en başarı üniversite ilk 500 bile yok, 508 den başlıyoruz. Neden bu hale geldik? Ehil,kaliteli,işini bilen öğretmeni ve akademisyen ve Liyakatlı hocaları kürsülerde,amfilerde, laboratuvarlarda tekrar görmek istiyoruz. Eğitim şart, Kaliteli okul şart, sağlam kadro şart, Başarılı ve Liyakatlı kadrolar şart. Memleketin en kaliteli akademisyenleri okullarında ülkelerinde olması gerekirken acaba şimdilerde nerelerde? Nedir bu insanları ülkemizden soğutan kaçıran şeyler? Olan bizlere ve evlatlarımıza oluyor. Bu tür konular çok canımızı yakıyor. Bu konulara da değinirseniz çok sevinirim. Umarım her şey çok geç olmadan bir çözüm bulunu ve bu topraklar yine ilmin irfanın bilimin araştırma ve incelemenin gayret ve liyakatin, adalet ve hukukun yeri haline gelir. İnsanlığın,barışın ve huzurun güvenli limanı olur.
Mustafa Abdülkadir Kul (Konu Puanı: 5 / 5)
Kalemine sağlık hocam. Kendime de pay biçtim ve çocuklarımla daha çok vakit geçirmem gerektiğini anladım! Sağlıcakla kalın ..
Fatma GENÇ (Konu Puanı: 5 / 5)
Cok güzel ifade etmişsiniz hocam
Büşra Kayaduman (Konu Puanı: 5 / 5)
Günümüzün problemini çok güzel özetlemişsiniz hocam. Eğitimin gerçek manada şart olarak görüldüğü günlere inşallah...
Sevil Yorgun (Konu Puanı: 5 / 5)
Yazınızdan eğitimin sadece okulda şart olmadığı , hatta asıl eğitilmesi gereken kesimin aileler olduğu sonucu çıkmakta. Gelecekteki yazınız belki bu konuya ışık tutabilir ..Eğitimin en zor olduğu , kendi bildiklerinin doğru olduğunu iddia eden ısrarcı aile yapıları düşünüldüğünde eğitilmesi -bence- imkansız olan bu yapılar ile ilgili ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Okullarda rehber öğretmenlerin velilere verdiği seminerler, velilere gönderdikleri bilgilendirici yazılar ya da belediyelerin ailelere yönelik aile eğitim seminerleri ile pek yol alamadığımız ortada. Belki milli eğitimle zoom üzerinden hayata geçirilecek ortaklaşa bir proje olabilir. Hazır toplum olarak zoom denen bir yapıya alışmaya başlamışken . .Ama detaylar önemli .
Oğuz Tanrısever (Konu Puanı: 5 / 5)
Geleceğimiz gençlerimiz ve çocuklarımız için değer ve farkındalık yaratacak şekilde kaleme aldığınız eğitim şart yazınızı beğeni ile okudum.
▪ Yorum Yaz
Ad Soyad:
Email:
Konu Puanı:
Yorumunuz:
This Is CAPTCHA Image