YAZILAR

Doğru Meslek Seçimi!
Sevgili gençler, seçtiğiniz bir meslek tam 45 yılınızı ilgilendiren bir konu.

DOĞRU MESLEK SEÇİMİ!  

           

Sevgili gençler, seçtiğiniz bir meslek tam 45 yılınızı ilgilendiren bir konu. 4-5-6 yıl üniversite, devamında emekli olana kadar en az 40 yıl meslek hayatı. Dolayısıyla tüm hayatınızı ya pozitif ya da negatif etkileyen bir süreç…

Bu nedenle meslek seçiminde çok hassas davranmak gerekiyor. Çünkü öğrencilerimden çok karşılaştım, başladığı üniversiteyi bırakan, tekrar sınava hazırlanan, üniversiteyi bir şekilde bitirip başka işlerle uğraşan, tekrar sınava girmek isteyen, ikinci üniversite okuyan öğrencilerim oldu.

Hepsinin de ortak gerekçesi, yanlış meslek seçimi idi. Doğru tercih yapamamanın ve tercih kurbanı olmalarının bazı sebepleri var bunlara kısa kısa değinmek istiyorum.

           

Anne babanın istediği mesleği seçmek

Öğrencimiz Mehmet’i üniversite sınavına hazırladık ve yıldız makine mühendisliğini kazandı. İlk yılın sonunda geldi, “Hocam ben tekrar sınava girip bölümümü değiştirmek istiyorum.” “Niye oğlum” dedim. “Hocam biliyorsunuz babam makine mühendisi olmamı istiyordu aslında onu kıramadım. Ama bir yıl okuyunca bu işin olmayacağını gördüm açıkçası. Elektrik- Elektronik mühendisliği okumak istiyorum.”

Tekrar sınava hazırlandı ve istediği bölüme geç de olsa gitti. Belki bir yıl kaybetti ama 44 yıl kurtardı diye düşünüyorum. Elbette anne ve baba çocuğunu en iyi tanıyan kişidir. Onun fikirleri ve yönlendirmesi önemli ama “ben olamadım çocuğum olsun” gibi yaklaşım da yanlış.

Kararlarımız kendi kararımız olsun. Anne ve babalarınızın fikirleri önemli, kesinlikle önemseyin ihmal etmeyin ama neticede o meslekle ömür boyu uğraşacak olan sizsiniz.

 

Akran grubunun etkisinde kalmak

Bir öğrencim tercih döneminde dedi ki:

“Hocam biz üç arkadaş karar verdik Bursa’yı yazacağız, orda aynı evde kalıp üniversite okuyacağız.”

“Peki niye Bursa?” dedim.

“İstanbul’dan ve evden uzaklaşmak özgür olmak istiyoruz.” cevabını alınca “Hangi bölümü yazacaksın? diye sordum. “Çok önemli değil hocam.” dedi.

Öğrenci ve ailesi ile konuşup ikna ederek olayı çözdük. Bu ve benzer tarzlarda çok tercih hatası yapılıyor.

           

Statüsüne bakılarak meslek seçmek

Birçok öğrenci de etrafındaki bireysel gözlemleri neticesinde şöyle kararlar veriyorlar.

“Hocam kaymakam ya da vali olmak istiyorum. Makam aracı var, koruması var, lojmanda oturuyor gibi.”

“Hocam hâkim ya da savcı olmak istiyorum. Her yerde öncelikleri var”

“Hocam doktor olmak istiyorum özellikle cerrah, çok para kazanıyorlar.”

Ama asıl olan kendi kişilik yapısına uygun meslek seçmektir.

           

Popüler mesleklere yönelmek

Öğrenciler genellikle kendi kişilik yapılarına uygun meslekler ve severek yapacakları meslekler yerine piyasada çok bilinen ve arkadaşları tarafından çok tercih edilen mesleklere yöneliyorlar. Psikoloji, hukuk, tıp gibi… Bu da gereksiz ve anlamsız tercih yığılmalarına sebep oluyor.

 

Toplumsal önyargıların etkisinde kalmak

“Bir öğretmen ol yeter!”

“Okuyacaksan doktor ol gerisi hikâye!

“Veteriner olup da hayvan mı bakacaksın”

“Diş hekimi olup milletin ağız kokusunu mu çekeceksin?”

“Para inşaatta, inşaat mühendisi ol müteahhitlik yaparsın!”

Bu ve benzeri karşılaştığımız toplumsal kabul ifadeleri öğrencilerin doğru tercih yapmalarını engellemektedir.

 

           

Alınan puana göre tercih yapmak

Öğrencilerimizde yine çok karşılaştım. “Puan nereyi tutarsa” gibi bir anlayış oluyor. İki tür var açıkçası, birincisi puanı düşük geliyor ve puanın tutabileceği yerleri yazıyor kaderine neresi gelirse artık, puan yüksek gelince de tuttuğu yerlere bakılıp tercih yapılıyor.

Bu iki durumda da yapılan yanlış tercih öğrenciyi sıkıntılara sokuyor.

           

Bölüm değil; okul ya da şehre göre karar vermek

“Ben kızımı İstanbul dışına göndermem, okuyacaksa evinden gidip gelecek, dizimin dibinde okuyacak.”

“Ben kendim İTÜ mezunuyum oğlan da oraya gidecek.”

Bu sınırlamalar öğrencileri zora sokmaktadır.

           

İl sınırlaması olması

“İstanbul’da iyi bir bölümü puanı tutmazsa sadece Konya’yı yazabilir, dedesi orda onların yanında kalır.”

“Hocam ben İstanbul dışında ya Edirne ya da Kocaeli yazacağım. Uzağa ailem göndermez.” gibi tercih yaklaşımları yine öğrencinin geleceğini sıkıntıya sokmaktadır.

           

Üniversite sınırlaması olması

“Okuyacaksa İstanbul Üniversitesi’nde okusun en köklü üniversite orası.”

“Ben Yıldız mezunuyum oğlumda oradan mezun olsun istiyorum.”

“Evimize yakın ve ulaşımı kolay olduğu için Mimar Sinan Üniversitesi yazacağız.”

Bu yaklaşımlar da doğru tercih yapmayı engelleyen bir anlayış tarzı.

 

Puanım yüksek yazık olmasın psikolojisi

Öğrencimizin hedefi İstanbul Üniversitesi psikoloji idi. Sınav sonucu açıklandı başarı sırası beklediğinden daha yüksek geldi ve öğrenciye çevresinden “Bu puana yazık olmasın sen İstanbul hukuk yaz!” gibi baskılar olmaya başladı.

Öğrenci gelip bana danışınca dedim ki; “Oğlum sen sene başında yola çıktığında ne istiyordun? Peki şimdi ne değişti?”

Görüşme neticesinde İstanbul psikolojiye gitti.

           

Tekrar hazırlanmanın psikolojisi

“Hocam bu yıl ben mezuna kalmak istemiyorum. Bu sıkıntıya bir yıl daha katlanamam. Puanım ne gelirse bir yere kapağı atmak istiyorum.”

“Hocam 2 yıldır hazırlanıyorum puanım ve başarı sıram da arttı aslında ama artık bir yere yerleşip kurtulayım istiyorum. Üniversiteye bir gideyim aile baskısından kurtulduktan sonra gerekirse tekrar hazırlanırım.”

“Hocam arkadaşlarım hep üniversiteye gitti ben artık çalışmak istemiyorum, yoruldum, bıktım, bir an önce üniversiteli olmak, özgür olmak istiyorum.”

Bu sözler öğrencilerimden en çok karşılaştığım durumlardan birisi. Ama doğru değil tabii ki…

 

Doğru tercih listesinin olmaması

Bir öğrenci makine mühendisliği okumak istiyorsa tercihleri sadece makine mühendisliği olmalı. Sadece ilgili olan çok yakın bölümler olabilir, mekatronik mühendisliği gibi.

Ama makinanın altına inşaat, onun altına, elektronik devamında bilgisayar yazarsanız hangi mesleği yapacağınızı siz değil, başkalarının tercihleri belirlemiş olur.

Şöyle ki; sizin tercih listesine aldığınız bir bölüm çok tercih edilir ve sizin puanınız yetmeyip bir alt tercihe kayarsa inşaat mühendisi yerine bilgisayar mühendisi olabilirsiniz.

 

Fazla kişiye danışılması (Özellikle tercih haftası)

Özellikle tercih döneminde herkes eğitimci ve tercih danışmanı oluveriyor. Bir de öğrencisi üniversitede okuyorsa tam bir danışman oluyor. Eğer öğrenci kafasında tam bir meslek netleştirmedi ise ve farklı kişilere soruyorsa farklı bilgiler neticesinde kafası iyice karışıyor.

Buradaki önemli nokta şu, aslında danışılan her kişinin tecrübesi ve doğruları farklı, kişiler kendi doğrularına göre cevap veriyor. Bizim işimiz ise kendi şartlarımıza ve doğrularımıza göre uygun tercihte bulunmamız.

Hiç unutmam bir öğrencimiz komşusunun çocuğu ODTÜ’de okuduğu ve çok övgü aldığı için orayı tercih etti ve kazandı. Üniversite gayet güzel bunda bir sıkıntı ama öğrenci aileden uzak olması nedeni ile yurt hayatına uyum sağlayamayarak arkadaşlarıyla eve çıktı. Bu arada derslerde sıkıntı yaşadı vs.

Öğrenci kendi özel şartlarına uygun tercih yapmayıp ve başkasının kriterlerine göre hareket edince üniversite hayatı oldukça sıkıntılı geçti.

 

           

Meslek seçiminin tercih haftasına sıkıştırılması

Yukarıda niçin tercih hatası yaptığımıza dair birçok madde saydım. Dikkat edin birçoğunun altında yatan temel sebep, net bir meslek hedefinin olmaması ve tercihin son döneme özellikle de tercih haftasına bırakılmasıdır.

Zamanın kısıtlı olduğu dönemlerde çok sağlıklı kararların alınması zordur. Ve farklı etki alanlarının gölgesinde kalarak sağlıksız tercihler yapılmaktadır. Geçenlerde eski bir öğrencim geldi üniversiteyi bitirmiş iş arıyor, baktım bitirdiği bölümünü ve mesleğini çok sevmiyor. Niye tercih ettin diye sordum. “Hocam rehber hocam tavsiye etmişti biz de yazdık, başımızı yaktı, aslında benim kafam karışıktı, rehber öğretmenim tavsiye edince babam da orayı çok istedi bizde yazdık.” dedi.

Üniversite ve meslek seçimi bireysel bir tercih konusu.

Aslında sorunun sebebi olayın tercih haftasına sıkıştırılması. Suçlu aramaya gerek yok, kimse kimseye zorla tercih yaptırmıyor. Her kişi kendi tercihlerinin sonuçlarını yaşıyor.

 

(NOT: 1- Tercih ve meslekler konusunda aşağıda linkini vermiş olduğum web portallarından da destek alabilirsiniz.

Millî Eğitim Bakanlığının oluşturduğu ve Millî Eğitim bakanımızın da özellikle üzerinde durduğu “Mesleğim Hayatım”portalı; https://meslegimhayatim.meb.gov.tr

YÖK’ ün hazırladığı “YÖK Atlas” da bu konuda oldukça başarılı;  https://yokatlas.yok.gov.tr

Kendinize uygun doğru mesleği seçmeniz ümidiyle…

2- Konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye  Meslek seçimi ve kariyer planını konu ettiğim

 “Geleceğin Aşkın Kadar” kitabımdan ulaşabilirsiniz. https://www.kitapyurdu.com/kitap/gelecegin-askin-kadar-amp-meslegini-sec-kariyerini-planla/431130.html&filter_name=ideal%20akademi

                                                                       Mustafa TEZCAN



Görüntülenme: 5606
▪ Yorumlar
Büşra kayaduman (Konu Puanı: 5 / 5)
Kesinlikle gençlere ışık tutacak bir yazı olmuş. Çok beğendim.
Mustafa Abdülkadir Kul (Konu Puanı: 5 / 5)
Kaleminize sağlık hocam🌹👏🏼
Sibel gümüş 6 (Konu Puanı: 5 / 5)
En önemli seçimlerimizden biri olan meslek secimi konusunda seçici davranmalıyız ve dikkatli olmalıyız. Kendini tanıyan sınırlarını gören daha başarlı olcağı alanlarını bilen kişiler meslek seçiminde daha başarlı olurlar
▪ Yorum Yaz
Ad Soyad:
Email:
Konu Puanı:
Yorumunuz:
This Is CAPTCHA Image